Demans (Bunama)
Demans (bunama) kişinin sosyal ve mesleki yaşantısını etkileyecek ve eski yaşantısına göre gerilemeye yol açacak derecede zihinsel fonksiyonlarda bozulma ile giden ilerleyici bir beyin hastalığıdır.
Gerek kişide neden olduğu ciddi durumlar ve hastaya bakan kişilere yüklediği ağır yük nedeniyle önemli bir halk sağlığı problemidir. 65 yaş üzeri populasyonda %10, 85 yaş üzeri populasyonda ise >%50 oranında görülmektedir. Dünya üzerinde 24 milyon insanın demans hastası olduğu düşünülmektedir. Bunların %60-70’ini Alzheimer hastalığı (AH) oluşturmaktadır. AH dışında sinir sisteminin birçok dejeneratif hastalıkları beyin damar hastalıkları (kanama, hipoksi, damar tıkanmaları), metabolik hastalıklar, vitamin yetmezlikleri (özellikle B grubu), kronik ilaç-alkol alımı, endüstriyel-çevresel toksinler, santral sinir sistemi enfeksiyonları, beyin tümörleri ve kafa travmaları demans nedenleri olabilir.
AH’de en önemli risk faktörü yaştır. 85 yaş sonrası hastalık neredeyse iki kişiden birinde (~%50 oranında) görülür. Kadın cinsiyet, aile öyküsü, Down sendromu, düşük eğitim seviyesi bilinen diğer risk faktörlerindendir. Ateroskleroz, diyabet, orta yaşta hipertansiyon ve kolesterol yüksekliği, inme ve depresyon da nispeten önlenebilen risk faktörlerindendir. Ayrıca genetik olarak lipid taşıyıcı proteinlerin özel bir aleline (apolipoprotein E e4 aleli) sahip olmanın da AH riskini arttırdığına dair güçlü kanıtlar vardır. AH olgularının bazıları tamamen genetik geçişlidir.
AH’de hastalar genellikle unutkanlık yakınması ile başvururlar. Bellek kusuru en belirgin özelliktir; yakın bellek bozukluğu genellikle başlangıç semptomudur. Yeni bilgiler öğrenilemez. Hastalar sık sık eşya kaybederler, tekrar tekrar aynı soruları sorarlar. Uzak bellek ilk başta korunmuştur, hastalık ilerledikçe bellek kusuru ilerler, uzak bellek de etkilenebilir. İsimlendirme bozukluğu ve anlama bozukluğu erken dönemlerde de bulunabilir. Hastalığın başlangıcında ya da daha ileri evrelerde içe kapanma, duygulanımda küntleşme, emosyonel cevapsızlık, hastalığını inkar, depresyon, ajitasyon, sanrılar, halüsinasyonlar gibi davranış bozuklukları da görülebilir. Ancak, davranış bozuklukları genelde en önde gelen özellikler değildir.
Yukarıda özetlenen bilişsel bozukluklar, ilk önce hobiler, bütçe planlama, alışveriş gibi aktivitelerin bağımsız olarak yapılmasını engeller. Hastalık ilerledikçe, hastalar giyinme, banyo ve tuvalet ihtiyacını karşılama gibi temel günlük yaşam aktivitelerinde de bağımsızlıklarını kaybederler, giderek yatağa bağımlı hale gelirler. Bu dönemde, hastalar sıklıkla araya giren zatürre, idrar yolu enfeksiyonları, yatak yaraları gibi nedenlerle kaybedilirler.
Hasta ve hasta bakıcı/hasta yakınlarından detaylı hikaye alınmalıdır. Özellikle yakın bellek kaybının varlığı gereklidir. Hastanın yakın ve uzak bellek işlevleri, unutkanlığın ilerleyici seyri, eşlik eden davranış bozuklukları ve günlük yaşam aktivitelerindeki bağımsızlık düzeyi değerlendirilmelidir. Ayrıca çeşitli bilişsel değerlendirme testleri ile hasta değerlendirilmelidir. Hızla tanınabilen ve geri dönüşümlü demans tablosunu oluşturabilecek nedenlerin (vit B12 eksikliği, hipotiroidizm, basit biyokimya incelemesi ile saptanabilecek metabolik-sistemik bozuklukların ve yapısal beyin bozukluklarının-subdural hematom, normal basınçlı hidrosefali vb-) dışlanması gereklidir. Demans nedenlerini ayırt etmede beyin manyetik rezonans görüntülemeden de (MRG) yararlanılır.
Demans tedavisinde kullanılan mevcut ilaçlar AH için geliştirilmiş ilaçlardır ve çoğunun kullanım endikasyonu yalnızca AH içindir. Hastalık oluşumunu ya da ilerleyişini etkiledikleri gösterilemeyen bu ajanlar semptomatik etki gösterirler. Ana hedefleri bilişsel semptomlar üzerinde iyileşme sağlamak ve işlevselliği arttırmaktır. Ancak ilaçların nöropsikiyatrik semptomlarda da bazı etkinlikleri oldukları bilinmektedir.
Demans tedavisinde kullanılan ilaçlar (donepezil, rivastigmin, galantamin, memantin) hastalığın evresine ve hastanın kullanabileceği forma (tablet, ağızda eriyen form, oral solüsyon, yama) göre hekim tarafından seçilir.
Hastalığın oluşumunu etkileyecek yeni tedavi seçenekleri (aktif/pasif aşılama gibi) için çalışmalar devam etmektedir. Bu çalışmalardan henüz hastalığın seyrini değiştirecek tutarlı sonuçlar elde edilememiştir.
Belirti ve Bulgular